Gizli Tehlike: İnsülin Direnci Sessizce Hayatınızı Kontrol Ediyor!Diyetisyen Tuğba Şahin Karayılan, insülin direncinin belirtilerini, tanı yöntemlerini ve etkili tedavi çözümlerini detaylı bir şekilde anlattı.

Diyetisyen Tuğba Şahin Karayılan, toplumda yaygın olarak görülen insülin direnci hakkında önemli bilgiler vererek, belirtileri, tanı yöntemleri ve tedavi süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. İnsülin direncinin önlem alınmadığı takdirde diyabet ve metabolik sendrom gibi ciddi hastalıklara yol açabileceğini vurgulayan Karayılan, bu konuda bilinçli adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Gizli Tehlike: İnsülin Direnci Sessizce Hayatınızı Kontrol Ediyor!
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

İnsülin Direnci Nedir?

Tuğba Şahin Karayılan, insülin direncini şu sözlerle açıkladı:
“İnsülin direnci, vücutta pankreasın salgıladığı insülin hormonunun görevini yerine getirememesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Normalde insülin hormonu, kandaki glikozu hücre içine taşır ve enerjiye dönüştürülmesini sağlar. Ancak özellikle kötü beslenme alışkanlıkları nedeniyle bu süreç bozulur. Hücreler insüline karşı duyarsız hale gelir ve glikoz hücre içine giremez. Bu durum pankreası daha fazla insülin üretmeye zorlar. Kısır döngüye dönüşen bu süreçte, kan şekeri yüksek kalmaya başlar ve insülin direnci ortaya çıkar.”

İnsülin Direncinin Belirtileri Nelerdir?

Tuğba Şahin Karayılan, insülin direncinin belirtilerini şu şekilde sıraladı:
• Sık sık acıkma: Yemek yedikten kısa bir süre sonra tekrar açlık hissedilir.
• Yemek sonrası uyku hali ve halsizlik: Özellikle basit karbonhidrat tüketiminin ardından ani enerji düşüklüğü görülür.
• Tatlı krizleri: Gün içerisinde yoğun bir şekilde tatlı ya da atıştırmalık yeme isteği oluşur.
• Bel çevresinde yağlanma: Kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm üzeri bel çevresi insülin direncinin habercisi olabilir.
• Sürekli yorgunluk hissi: Gün boyu halsizlik ve enerji düşüklüğü şikayetleri sıkça yaşanır.
• Kadınlarda adet düzensizliği: Hormonal dengesizlik nedeniyle adet döngüsünde bozulmalar meydana gelir.
• Polikistik Over Sendromu (PKOS): Özellikle genç kadınlarda insülin direnci ile birlikte görülür.
• Karaciğer yağlanması: Metabolik sendromun bir parçası olarak ortaya çıkabilir.
• Ciltte koyulaşma (akantozis nigrikans): Boyun, koltuk altı ve dirsek bölgelerinde koyu lekeler oluşabilir.
• Yemekten sonra kan şekeri düşmesine bağlı belirtiler: Titreme, çarpıntı, terleme, sinirlenme, ani tepkiler ve algılama güçlüğü.
• Yüksek kan şekerine bağlı belirtiler: Ağız kuruluğu, sık su içme, sık idrara çıkma.

Tanı Nasıl Konur?

İnsülin direncinin tanısında kan testlerinin önemli rol oynadığını belirten Karayılan, şu bilgileri paylaştı:
• Açlık Kan Şekeri: 100 mg/dL üzeri değerler pre-diyabet belirtisidir.
• Açlık İnsülin Değeri: 10’un üzerindeki değerler insülin direncine işaret eder.
• HOMA-IR Değeri:
“HOMA-IR değeri, insülin direncini tespit etmek için kullanılır” diyen Karayılan, hesaplamayı şu şekilde açıkladı:
HOMA-IR = (Açlık Kan Şekeri x Açlık İnsülin) / 405
• Normal değer: 2.5’in altında
• Hafif insülin direnci: 2.5-4.9
• Ciddi insülin direnci: 5 ve üzeri

“Açlık insülin değerinin 20’nin üzerinde olması ciddi insülin direncine işaret eder” diyerek, mutlaka uzman kontrolünde testlerin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Tedavi Süreci Nasıl Olur?

Karayılan, insülin direncinin tedavisinde beslenme düzeni ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemini şu şekilde sıraladı:

1. Beslenme Planı:
• Sebzeler: Koyu yeşil yapraklı sebzeler lif kaynakları olduğu için mutlaka tüketilmeli. Ancak patates, mısır ve bezelye gibi nişastalı sebzeler ölçülü tüketilmelidir.
• Protein kaynakları: Yağsız proteinlere yönelin. Derisiz tavuk, hindi, az yağlı balık, yumurta ve bitkisel proteinler (mercimek, fasulye, nohut) tercih edilmelidir.
• Sağlıklı yağlar: Doymuş ve trans yağlar yerine zeytinyağı, avokado, ceviz gibi sağlıklı yağlar tüketilmelidir.
• Basit karbonhidratlardan kaçının: Beyaz un, pirinç, şekerli gıdalar tüketilmemeli.
• Su tüketimi: Günde en az 2-2.5 litre su içilmelidir.

2. Fiziksel Aktivite:
• Haftada 3-4 gün, 30-45 dakika tempolu yürüyüş yapılmalı. Egzersiz, insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri dengesine yardımcı olur.

3. Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
• Uyku düzeni: 7-8 saatlik düzenli uyku sağlanmalı.
• Stres yönetimi: Yoga, meditasyon gibi tekniklerle stres kontrol altına alınmalı.

4. İlaç Tedavisi:

Beslenme ve egzersizle kontrol altına alınamayan durumlarda doktor kontrolünde ilaç tedavisi uygulanabileceğini belirten Karayılan, ilaçların tek başına yeterli olmadığını, beslenme düzeninin mutlaka değişmesi gerektiğini söyledi.

“3 Ayda İnsülin Direnci Kontrol Altına Alınabilir”

Karayılan, sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla insülin direncinin 3 ay içerisinde kontrol altına alınabileceğini belirterek şu tavsiyeyi verdi:
“Vücut ağırlığının %10’unun kaybedilmesi, insülin direncini büyük ölçüde iyileştirir. Ancak bu süreçte istikrarlı olmak ve kalıcı alışkanlıklar kazanmak çok önemlidir.”

Diyetisyen Tuğba Şahin Karayılan’ın önerileri doğrultusunda insülin direncinin kontrol altına alınmasının mümkün olduğu, toplumda bu konuda bilinçli adımlar atılması ve uzman desteği alınması gerektiği vurgulandı.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.