Osmanlı’nın izlerini taşıyan ve Cittaslow (Sakin Şehir) unvanıyla dikkat çeken Göynük, Ramazan ayında da bu tarihi kimliğini yaşatmaya devam ediyor. Manevi atmosferi, tarihi konakları ve geleneksel mutfağıyla misafirlerini ağırlayan Göynük’te, iftar sofraları adeta bir zaman yolculuğu sunuyor.
Göynük’ün tarihi dokusunu her yönüyle korumaya devam ettiklerini belirten Göynük Belediye Başkanı Ali Oral, geleneksel iftar kültürü hakkında şunları söyledi:
“Göynük, Osmanlı’dan günümüze manevi değerlerini ve geleneklerini yaşatan bir şehir. İftar sofralarımız da bu geleneğin önemli bir parçası. Yöresel menümüz belirli bir sıraya göre servis ediliyor ve nesilden nesile aktarılıyor. Önce kahvaltılıklar ile başlıyoruz; çeşit çeşit peynirler, özel zeytinler, ev yapımı reçeller ve hurma sofrada yerini alıyor. Ardından çorbamız, fırında pişirilmiş özel et yemeğimiz, boncuk bamya, su böreği, sütlaç, incecik sarılmış yaprak sarması, tereyağlı pilav, hoşaf ve Göynük’ün coğrafi işaretli tatlısı dik börek ikram ediliyor.”
Başkan Oral, Göynük’ün sadece yemekleriyle değil, tarihi dokusuyla da büyüleyici bir şehir olduğunu vurguladı: “Göynük, yalnızca yemekleriyle değil, tarihi dokusuyla da büyüleyici bir şehir. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen geleneklerimizi yaşatmak, bu şehre özgü manevi atmosferi korumak bizim için çok önemli. Her sokak, her köşe, her ev, bu tarihî mirası taşır. Göynük’ün sokaklarında yürüdüğünüzde, geçmişin izlerini ve Osmanlı’nın izlerini hissedebilirsiniz. Biz de bu geleneği yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Bu şehir, kültürel mirasıyla, geleneksel mutfağıyla, maneviyatıyla keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Misafirlerimizi, bu güzel atmosferde huzur içinde bir Ramazan geçirmek için Göynük’e davet ediyorum.”
İlçede butik otel ve restoran işletmeciliği yapan İlknur Ölmez ise sekiz yıldır gelen misafirlerine bu özel lezzetleri sunduğunu belirterek, iftar sofralarının Osmanlı’dan bu yana değişmeden sürdüğünü ifade etti:
“Göynük’te ister evde ister lokantalarda iftar yapın, mutlaka bu menüyle karşılaşırsınız. Yemeklerimizin belli bir sırası vardır ve asla şaşmaz. Misafirlerimiz, sırayla gelen bu özel lezzetlere hayran kalıyorlar. En çok şaşırdıkları şey, bakır sahanlarla sunulan yemeklerin bolluğu oluyor. Hatta bazıları, en lüks restoranlarda bile böyle bir menüyle karşılaşmadıklarını söylüyor.”
Göynük’ü ziyaret eden ve Ramazan’ı burada geçiren Ayşe Yaşar, tarihi kentin huzurlu atmosferinden ve iftar sofralarından duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:
“İstanbul’dan geldim ama burada yaşamayı tercih edebilirim. Göynük’ün sakinliği, iftar sofralarının zenginliği, her şey Osmanlı’yı hatırlatıyor. İftarın manevi hissiyatı burada bambaşka. Geleneksel sunum, sıcak atmosfer ve lezzetler bizi adeta geçmişe götürdü.”
Göynük, Ramazan boyunca hem manevi atmosferi hem de mutfağıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaya devam ediyor. Osmanlı mutfağını yaşatan bu özel iftar sofralarını deneyimlemek isteyenler için Göynük, Ramazan’da keşfedilmeyi bekleyen bir kültür hazinesi olmaya devam ediyor.
