GÖYNÜK: TARİH VE DİLİN BULUŞTUĞU BİR YER ADI

- Telegram
Türkiye Türkçesinde yer adlarıyla ilgili yapılan çalışmalar, sözcüklerin dilsel ve tarihi
geçmişini net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bir yerin tarihi ve o dönemde kullanılan dil, birbirinden
bağımsız olarak ele alınamaz; zira yer adı, o bölgenin kültürel ve dilsel yapısını yansıtan önemli bir
göstergedir. Bu bağlamda, yüksek lisans eğitimim esnasında bir dönem üzerinde çalışmış olduğum
“Göynük” sözcüğünün tarihi akışı ve kökeni hakkında elde ettiğim bazı verileri, makalemden küçük
alıntılar yaparak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yer adları, yalnızca bir coğrafi alanı tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda o bölgenin dilsel,
kültürel ve tarihsel yapısını da yansıtır. “Göynük” de bu yer adlarından biridir ve tarih boyunca
dilde pek çok değişime uğramıştır. Peki, “Göynük” ne demek?
“Göynük” sözcüğü Büyük Türkçe Sözlük’te şu anlamlara gelmektedir: 1- Orman yakılarak
açılan tarla. 2- Yanık, yanmış. 3- Güneşte yanmış. 4- İyice olmuş (yemiş). 5- Acısı olan, elemli.
Yer adlarının kökenine bakıldığında, “Göynük” sözcüğüyle benzer anlamlara sahip başka
sözcükler de ortaya çıkmaktadır. Eski Türkçe’ deki "köymek" (yanmak) ve "köyük" (yanmış)
sözcükleriyle dilsel bir bağ kurmak mümkündür. Bu sözcüklerin geçmişi, “Göynük” sözcüğünün
zaman içinde nasıl bir dönüşüm geçirdiğini ve bu evrimi nasıl yaşadığını gösteriyor. Ayrıca, ünlü
seyyah Evliya Çelebi de Göynük’ün tarihi geçmişine dair bazı önemli notlar bırakmıştır.
Seyahatnamede bu sözcük hakkında “Türklerin dilinde ‘Torbalı Göynük’ ve ‘Torbalı Gölüyük’ derler
ama doğrusu ‘Türbeli Köylük’ tür.” ifadeleri yer almaktadır.
Göynük, sadece bir yer adı olmanın ötesinde, aynı zamanda edebi metinlerde de yer bulmuş bir
sözcüktür. Yunus Emre’nin şiirlerinde “Göynük”; "acılı", "yanık" ve "yara" anlamında kullanılmıştır.
“Ko beni yanayın göynüklerümle
Kaçan ‘âşık olsam ölmezem ayruk.”
Beytin günümüz Türkçesine çevirisi şu şekildedir:
“Beni bırakın, acılarımla yanayım.
Âşık olduğum zaman, artık ölmem.”
Yukarıda görüldüğü gibi, “Göynük” sözcüğü "acı" anlamında kullanılmıştır. Şair, acılarıyla
yanmak istemiş ve bu duygusunu ifade ederken "acı" sözcüğünü, “Göynük” sözcüğüyle dile
getirmiştir.
Göynük, kökeni oldukça eskiye dayanan ve birçok tarihi metin ile eserde kendine yer
edinmiş sözcüktür. Ayrıca edebiyattan sözlüklere, seyyahların notlarından halk arasında kullanılan
ifadelere kadar geniş bir yelpazede izlerini sürmek mümkündür. Bugün bu sözcük, zengin tarihi
geçmişi ile bir yer adı olarak yaşamaya devam etmektedir. Göynük, yalnızca bir yerleşim yeri adı
değil, aynı zamanda dilin ve tarihin bize sunduğu zengin bir mirası temsil etmektedir. Bu kısa
alıntıların, içinde yaşadığımız bu güzel ilçemizin dilsel ve kültürel mirasını daha iyi anlamamıza katkı
sağlamasını umuyor, keyifli okumalar diliyorum.