İNSANLAR ROBOTLAŞIYOR MU?

İNSANLAR ROBOTLAŞIYOR MU?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

 

 

Öncelikle herkesin bildiği “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” sözü ile başlayalım. (Bazı kaynaklarda anonim olarak geçse de sözün sahibinin filozof Herakleitos olduğu söylenir.)

Değişim, herhangi bir durumu veyahut varlığı var olan durumundan başka bir duruma geçirmeyi, geliştirmeyi ifade ediyor elbette.Bu durum olumlu veya olumsuzda olabilir.Değişim,devrim veya paradigmayı ele alınarak büyük bir unsur olarak görmemezi sağlarken,küçük bir kasaba değişimi ya da bir insanın görüş biçiminin değişmesi kadar küçültmeye indirgenebilir.

Peki toplumsal değişimlerimiz sizce neler?

Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşıyoruz ve hepimiz birbirimizden,farklı şekillerdeyiz.Ve bitmeyen evrimimiz ,değişimelerimiz hali hazırda günden güne hızla devam etmekte.

Ama bazı ortak noktalarımız da mevcut.Örneğin; popüler kültür.Popüler olan her şey geçicidir.Bakilik kişinin kendinde gizlidir.Kendi üslubunda ve biçeminde diyebiliriz.Peki popüler kültüre nasıl bir bakış açısı sunmalıyız?

Çok beğenilir, çok talep görür fakat düşüşü anidendir işte o zaman kalıcı bir yeri olmadığını ve bir yer de edinememiş olduğunu görüyoruz.Ama asıl kalıcılık,nüktede ve anlamı olan güzellikte saklıdır.

Eski halk kültürü artık oldu popüler kültür.

Belli bir dönem için geçerli olan, hızla üretilen ve hızlı tüketilen popüler kültüre ister istemez dahil oluyoruz.Ancak bu bizi benliğimizden kopartacak değerde olmamalı.Kendi tarzımız olmalı.Artık kişisel bir giyim tarzımız bile kalmadı.Teknolojinin de beraberinde gelen robotlaşma kavramı gibi…İnsanlar mı robotlaşıyor?Yoksa robotlar mı insanlaşıyor?

Sosyal medya ve teknolojik aletler aracılığıyla bir takım takip ettiğimiz sosyal medya içerik üreticilerinin,kullanmış olduğu ürünleri kullanıp,onların giydiği kıyafetleri giyiyoruz.Buda kendi fikrimizi, benliğimizi kendi tarzımızı alıp götürmüş oluyor.Ne var ki hala kendi tarzı ile yaşayan insanlar da mevcut.Evlerimizin içinde bile bir robotlaşma söz konusu.Sözüm hayatımızı kolaylaştıran robotik ürünler değil.Eski evlerde ki içimizi ısıtan renkler, çiçekler, sıcaklık veren dokuların pek izi kalmadı.Hemen hemen klasik,buz renkler, hatta robotik renklere yakın -metalik gümüş gri- bu renkler hayatımızı süsler vaziyette.Ne çiçekli perdeler, ne oyalı masa örtüleri ne de etnik desenli halılar…Hepsinden bir haber kaldık.

Sadece robotlaşmayı, benliğimizle karar veremediğimiz tarzlar kanısı ile düşünemeyiz.Zevk dışında görevlerimiz de böyle bir hal almadı mı?Hepimiz mantıklı haraket edemeyiz tabii ki de.Hatta bu korkunç bile olabilir.Çünkü biz insanları, insan yapan da duygularımız değil mi neticede?Bazen duygularımız, mantığımızın önüne geçmiş olur çünkü.Gelelim zevk ve duygu dışında robotlaşmamıza;

İş hayatlarımız…

Bazen çağrı merkezlerini aradığımızda karşımızda konuşan kişinin insan mı yoksa robot mu olduğunu anlayamıyoruz.Yada fabrikalarda uzun saatler çalışan kişilerin, sadece bir robot gibi iş yapması,gündelik hatta duygularını hatırlayabilecek müsait bir zamanının olması, işte o dev depolarda bulunan makinalardan bir farkının kalmadığını hissettiriyor.Ve sonuç olarak görmemiz gereken acı bir gerçek şu ki; Çoğu ülke ve çoğu firma insana en yakın robotu üretmek için yarış halinde.Son yıllarda insanları robotlaştırmak, robotları insanlaştırmak için olağanüstü bir çaba var.Belki robotları insanlaştırmalarının önüne geçemeyiz fakat bizler robotlaşmamak için her şeyi yapmalıyız.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

1 yorum yapılmış

  • Gülnur (2 gün önce)
    Bravo Sena Hanım
    0
    0
    Yanıtla