16 tane Mermi ve “Yavuz” bir Savcı

Güney Amerika merkezli bir mafya dizisindeki yozlaşmış ortam içinde canını ortaya koyarak çalışan ve klişe bir biçimde birkaç bölüm içinde mafya tarafından öldürülerek diziden ayrılan idealist bir savcının muhtemel son sözleri olabilecekken; bin yıllık Türk yurdunda, o yurdun teoride ve pratikte gerçek muhafızı olarak tanımlanmış Cumhuriyet Savcılarını sayıları bilinmez çakal ordularına karşı belinde silahıyla yalnız bırakan sistemi sorgulatan epik bir olay yaşadı ülkemiz geçtiğimiz günlerde. Türkiye’de son dönemde görülen en büyük sağlık skandalı olarak nitelendirilen "yenidoğan çetesi" ile ilgili dava İstanbul'da 18 Kasım 2024 de başladı ve takvimler  3 Ocak 2025’i gösterdiğinde Yenidoğan Çetesi soruşturmasında ikinci dalga: 18 şüpheli hakkında daha fezleke hazırlandı:
'Yenidoğan çetesi' soruşturmasında 18 şüpheli hakkında daha fezleke hazırlandı. Fezlekede, cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit eden şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Peki kimdir Yavuz Engin? Bolu’nun Göynük ilçesinin kahraman evladı, cesur Cumhuriyet Savcımız çaresiz zamanda ortaya çıkmış yürekli bir Vatan evlâdıdır;böyle zor zamanlar  işte böyle kahramanlar yaratır.. Bizi çaresiz bırakıp kahramanlara muhtaç edenlere; bizleri, sade ve basit hayatlarımız içinde dümdüz yaşayıp giderken, çocuğumuzu okula,bebemizi hastaneye emanet ederken bile "lan yoksa?" dedirtecek hale getiren sisteme söylenecek herhangi söz yok.. sözün bittiği yer tam olarak burası işte…
Vatan dediğimiz sınırlar evlatlarımıza sahip çıkmakla başlar. Sayın Savcım değerli hemşehrim belki onlarca yeni doğmuş Türk bebeğinin hayatini cesaretinizle kurtardınız, 
daha da önemlisi bence,
yine de herseye ragmen bu ulkede bir umut olabilecegini milyonlara gostermis, bu umutsuz halka umut asilamis, Büyük Cumhuriyetin büyük savcısı olduğunuzu bize gösterdiniz size yürekten söylemek gerekir ki helal olsun her şey için binlerce kez teşekkürler babanız güzel yürekli Muharrem Hocamın ellerinden saygıyla öpüyoruz.
Mustafa Umur Uludağ-Göynük