Şehit Jandarma Komando Onbaşı Erdal Engin (Yazı Dizisi-1)

- Telegram
Erdal Engin 1973 yılında İstanbul’da doğdu liseyi bitirdikten sonra çalışmaya başladı,askerlik zamanı geldiğinde tanıdığı bildiği herkesle helalleşerek askere gitti. Hatay Serinyol oldu ilk durağı,acemi eğitimini burda aldı. Hatay’da aldığı eğitimle iyi bir havancı olmuştu Erdal Engin daha sonrasında usta birliği Şırnak olacaktı sonsuzluğa giden yolculuğunun şahadet şerbetini içeceği yere giden yolun Şırnak üzerinden olacağını nereden bilecekti ki güzel abimiz.
Şırnak’tan sonra yapılacak büyük bir operasyon için Kuzey Irak malaka tepe bölgesine geçti yaklaşık bir hafta süren sıcak çatışmalarda büyük bir başarı gösterdi Babası Osman Engin amcamızın söylediğine göre Erdal abimiz çok sakin yapıda bir insandı başarılıydı kimseyi kırmamaya özen gösterirdi,çok güçlüydü,dirayetliydi,otoriter yapıda bir insandı. Erdal Engin 81 mm havan nişancısıydı Kardeşi Erkan Engin’in söylediğine göre terhisine kısa süre kala zor şartlarda katır sırtlarında havanları götürmüşlerdi sınır içi ve sınır ötesi operasyonlarda büyük başarı göstermişti koca yürekli ağabeyimiz.İki mevzi olarak yerleşmişlerdi hedef bölgeye terhisine 52 gün kalmıştı o gece son kez annesi Ayşe Engin’le vedalaşması gelmişti elini öptüğü helalleştiği anlar geldi aklına belki de…Komutanı havanda senin gibisini zor buluruz yenilerden kendin gibisini bulmaya bak diyordu yerleştikleri tepenin ve operasyonun önemini sık sık belirtiyordu Erdal ağabeyimize.
Hainlerin mutlaka saldıracaklarını biliyorlardı yerleştikleri tepede bölge zor bir bölge olduğundan sabaha kadar yardım alamayacaklarını biliyorlardı bu sebeple havan çok önemliydi mutlaka çalışır halde olması gerekiyordu komutan uyarmıştı Allah korusun şehit de verebiliriz hepimiz dikkatli olmalıyız denmişti.
Gecenin ilerleyen saatlerinde çatışma çıktı hainlerin mevziye girmesine izin vermiyordu kahramanlarımız aydınlatma için görevli asker elinden geleni yapıyordu aslanlarımız dönerek ateş etmeye ellerinden geleni yapmaya çalıştılar kahramanca karşı koyup çatıştılar sabaha kadar havanları susturmak için ellerinden geleni yaptılar sızmalar deşifre olmuştu diğer farklı kollardan hep birlikte tepeyi düşürmek için ellerinden geleni yapmaya başlamışlardı belli ki gece uzun olacaktı herkes havan istiyordu Erdal ağabeyimiz yetişmeye çalışıyordu…
Üç beş nöbetinde dün gece
Bir şarjörün boşluğunda içilen sigaralar
O an hiç korkmadılar
Herkes kendini bi sipere atıp kahramanca karşı koydu
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldızlar yağıyordu sanki üzerlerine
Ve ölüm akıllarına bile gelmiyordu
Yıldızlar yağıyordu üzerlerine
Ve kurşundan yağmurlar
Ama sadece şehitler ıslanıyordu…
