Karda Açan Çiçekler

Karda Açan Çiçekler
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-


2024-2025 eğitim öğretim yılı MEB takvimine göre bugün sona eriyor. Karne heyecanının yaşandığı tatlı telaşların olduğu bu günde sıcak bir Göynük-Arıkçayırı öyküsünü sizinle paylaşmak isterim. Öykülerde, hikayelerde yazılarda, fotoğraflarda neden hep Göynük diye arada soruluyor. Üstad Yaşar Kemal'e bir söyleşide "neden hep Çukurova’yı yazıyorsunuz?" diye sormuşlar.

"Ben mi yalnız Çukurova'yı yazdım, öyle mi sanıyorsunuz, bakın size söyleyeyim Dünya yazarları içinde Çukurovayı yazan yalnız ben değilim. Kafka da, Tolstoy da,Dostoyevski de, Çehov da, Balzac da, Stendal'da herkes yazmış…
Büyük usta belli ki okuduğu her öyküde,her hikayede kendince memleketinden izler buluyordu bizimkisi de o hesap işte herşeyde biraz Göynük olacak. Hem yerel hikayelerden evrensel hikayelere uzanan yol bazen öyle ihtişamlı oluyor ki sormayın gitsin…

Neyse biz yıllar önceki hikâyemize geri dönelim!Eğitim devriminde bir ışık olan Köy Enstitülerinden mezun olup Arifiyeden Göynük-Arıkçayırı’na dönüp doğduğu topraklara belki de vefa borcunu ödemeye gelmişti Abdullah öğretmen. 
Fedakâr öğretmenin planları sadece bir eğitim projesinden ibaret değildi köy okulunda öğrencilere eğitim vermiş aynı zamanda köylülere tarım, el sanatları  ve zanaat gibi pratiğe dayalı beceriler de kazandırmıştı. İlerleyen yıllarda köy konağında asılacak olan gurur tablosu fotoğrafının(okuyup meslek sahibi olmuş köy öğrencilerinden oluşan fotoğraf) temelleri atılmıştı bile. Abdullah öğretmen Köy Enstitülerin ruhu ve felsefesiyle modern eğitimin yaklaşımlarına ilham olacak şekilde yetiştirdiği öğrenciler sayesinde hem bugünün hem de yarının temellerini sağlam atıyordu. Gün geldi doğduğu köyden şehre Göynüğe gitme vakti geldi ve bayrağı kendisinden devralanlar bir zaman kendi öğrencileri olan Muzaffer Boztimur ve Yaşar Uludağ oldu bu muhteşem tablo karşısında duygulanmamak mümkün değildi. Bir zaman dikilen fidanlar meyve vermişti gözü arkada kalmadan gittiği okul müdürü olduğu Göynük’te gün geldi ilçe Milli Eğitim tarafından düzenlenen Bilgi yarışmasında finalde karşısına eski okulu Arıkçayırı çıktı.Gurur dolu gözyaşları içinde baktı her iki taraf birbirine.
Elbette kaybeden olmadı bu müsabakada kazanan dostluktu,vefaydı,yarınlardı…

Martin Luther King Jr “karanlık, karanlığı kovamaz; bunu ancak aydınlık yapabilir. nefret, nefreti yenemez; bunu ancak sevgi yapabilir.” diyordu  sevgiyle,bilimle,maneviyatla,Atatürk sevgisiyle,Vatan sevgisiyle büyüyüp yetişen nesillerin oluşturacağı aydınlık yarınlara ulaşmak temennisiyle iyi tatiller,güneşli günler,mutlu yarınlar olsun!

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

1 yorum yapılmış

  • Emre (2 ay önce)
    Mustafa bey hikayelerinizde doğu batı sentezini çok güzel işliyorsunuz, düz olmasına karşın şairane bir havada işleniyor betimlemeleriniz.
    0
    0
    Yanıtla