Beyaza Bürünmüş Samimiyet
- Telegram
Kış mevsimi Göynük’e öyle güzel yakışır ki… İlk kar düştüğünde o eski sokaklar bembeyaz bir masala dönüşür. Osmanlı konaklarının çatılarına ince ince kar yağar, saat kulesi de bu beyaz örtüyle koca bir tarihe selam durur. Ama Göynük’ü kışın bu kadar özel yapan ne kar, ne de manzaradır. Göynük’ü güzel yapan, buranın insanı, buradaki samimiyet ve huzurdur.
Burada herkes birbirini tanır. Kışın soğuğunda çınar altı'nda gidip bir çay içmeye otursanız, yanınızdakiyle hemen muhabbete dalarsınız. Havadan sudan konuşulur, köyden haberler alınır. Çayın sıcağı avuçlarınızı ısıtırken, sohbetin samimiyeti içinizi ısıtır. “Kar da güzel yağdı bu sene,” diye laf açılır, ardından kestaneler, soba başı keyifleri, tarhana çorbası konuşulur... Hatta bazen biri size “Hadi kalk, bir tarhana içelim,” diye evine bile davet edebilir. İşte Göynük böyle bir yer.
Sabahları burada başka güzeldir. Fırından taze çıkmış sıcacık ekmeğin kokusu sokakları sarar. Sobadan çıkan dumanlar gökyüzüne karışır. Taş sokaklarda yürürken karların hışırtısını duyarsınız, o sessizlikte bir huzur bulursunuz. Göynük kışın biraz yavaşlar ama o yavaşlık insanın ruhunu dinlendirir.
Kışın bir de çubuk gölü’ne uğramak lazım. Karlar altında o göl bambaşka bir dünyaya dönüşür. Sessizliğin içinde sadece ayak sesleriniz ve karların altında uyuyan doğanın huzuru. Orada durup derin bir nefes alınca, “iyi ki gelmişiz buraya,” dersiniz.
Göynük kışın insanı sarıp sarmalar. Bir fincan çayın yanında sıcak bir sohbet, soba başında közlenen kestaneler, üstünde ısıtılan çoraplarla bile burası bambaşkadır. Kış aylarında Göynük, sadece soğuk bir mevsimi değil, sıcacık bir samimiyeti ve huzuru hissettiriyor.
Göynük'te kış soğuk,
Samimiyet sıcaktır...
Sevgilerimle...