Kadına Sahip Çık, Şiddeti Durdur
- Telegram
Kadın cinayetleri, ülkemizde her gün bir başka trajediyle karşımıza çıkıyor. Bu durumu sadece bir istatistik ya da haber başlığı olarak görmek, sorunun derinliğini gözden kaçırmamıza neden oluyor. Artık bu acı olayların arkasındaki nedenleri daha açık bir şekilde konuşmamız gerekiyor. Sosyal medya, eğitim düzeyi ve popüler kültürün etkisi ne yazık ki bu sorunun daha da büyümesine zemin hazırlıyor.
Sosyal medyada gördüğümüz içerikler, şiddeti ve kadına yönelik ayrımcılığı besliyor. Bir kadının sadece bir yorum ya da paylaşım yüzünden hedef alınması, hakaretlere uğraması, hatta ölümle tehdit edilmesi normalleşmiş gibi duruyor. Herkesin bir fikri var ama bu fikirler genelde şiddet ve nefret dolu. Kadına yönelik tehdit ve nefret söylemleri göz ardı ediliyor, sonuç olarak şiddet daha fazla körükleniyor. Bizlerin bu tür içerikleri normal karşılamaması, tepki göstermemiz gerekiyor. Çünkü sessiz kalmak, şiddeti onaylamak demektir.
Eğitim konusu da büyük bir problem. Ne yazık ki eğitim sistemimiz sadece ders geçmeye odaklanmış durumda. Çocuklara cinsiyet eşitliğini, empatiyi, hoşgörüyü öğretmek yerine; onları test çözmeye, not ortalamasına yönlendiriyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine yeterince konuşmayan bir eğitim sistemi, şiddetin kök salmasına maalesef katkı sağlar. Oysa okullarda, ailede, her yerde daha küçük yaşlardan itibaren şiddetin yanlış olduğunu ve cinsiyet fark etmeksizin herkesin eşit olduğunu öğretebilsek bu konuda çok daha ileri ve gelişmiş bireyler yetiştirebiliriz.
Popüler kültüre bakarsak, birçok şarkı, dizi ve filmde kadına yönelik şiddet açıkça ya da örtülü şekilde teşvik ediliyor. Bazen şarkı sözlerinde, bazen bir dizide kadınların değersizleştirildiğini, şiddetin adeta normalleştiğini görüyoruz. Bir yandan eğlencelik gibi sunuluyor ama, arka planda toplumsal zihniyetimizi şekillendiren mesajlar veriliyor. Bu mesajlar özellikle gençlerin bilinçaltına işleyip, onları şiddete yönlendirebiliyor.
Kadın cinayetlerini durdurmak için toplumsal bir uyanışa ihtiyacımız var. Bu sadece kadınların sorunu değil; hepimizin sorunu. Sosyal medyada, okulda, evde, işte her an, her yerde bu şiddeti durdurmak için ses çıkarmamız gerekiyor. Kötü örnekleri çoğaltan içeriklere karşı daha bilinçli, daha eleştirel olmalıyız. Popüler kültürün cazibesine kapılmadan, şiddetin hiçbir koşulda kabul edilemeyeceğini anlamalı ve anlatmalıyız.
Şiddeti durdurmak, sadece yasalarla değil, zihniyetle, saygıyla, hoşgörüyle, empatiyle ve sorumluluk almakla mümkün. Ve bu zihniyet değişimini başlatmak, hepimizin elinde, kalbinde, vicdanında... Gelin, bu hayattaki en değerli varlıklarımız olan kadınlarımıza sevgi ve hoşgörüyle yaklaşalım ve şiddet olaylarını durdurmak için elimizden geleni yapalım.
Sevgilerimle...