Göynük İçin El Ele
- Telegram
Göynük, küçük ama yüreklerde büyük bir yer. Osmanlı’dan kalan tarihi dokusuyla, dar sokaklarında atılan her adımda geçmişin izlerini hissedersiniz. Camiiler, konaklar, çeşmeler… Hepsi sessizce kendi hikâyelerini anlatır. Ama Göynük, sadece geçmişin içinde hapsolmuş bir yer değil. Bugün hâlâ yaşayan, nefes alan, kendi ritmiyle var olan bir kasaba.
Tabii bu huzurlu yüzünün ardında bazı sıkıntılar da yok değil. Göynük’ün uzun yıllardır süregelen bazı problemleri, buranın potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarmasına engel oluyor. Bunların başında genç nüfusu burada tutmanın zorluğu geliyor. Gençler, üniversite ve iş imkanları kısıtlı olduğu için büyük şehirlere göç etmek zorunda kalıyor. Halbuki burada bir yüksekokul açılması, Göynük için bir dönüm noktası olabilir. Bir üniversite kampüsü hem gençleri buraya çeker hem de kasabanın ekonomisine büyük bir katkı sağlar. Gençlerin dinamizmiyle Göynük'ün tarihini bir araya getirmek, bu kasabanın geleceği için büyük bir fırsat olabilir.
Bir diğer önemli sorun da otopark eksikliği. Özellikle hafta sonları ve bayram gibi özel günlerde, Göynük'e gelen ziyaretçilerin araçlarını park edecek yer bulamaması büyük bir sıkıntı yaratıyor. Tarihi ve doğal güzellikleri keşfetmeye gelen turistler, otopark sorunu yüzünden burada kalacakları zamanı kısaltıyor ya da ziyaretlerini yarıda bırakıyor. Kasaba bu kadar değerliyken, bu tür altyapı sorunlarına çözüm bulunması şart. Hem yerli halk hem de turistler için modern, çevreyle uyumlu bir otopark sistemi kurmak, Göynük'ün çekiciliğini artıracaktır.
Bunların yanı sıra, tarihi dokunun korunması da önemli bir mesele. Osmanlı döneminden kalma birçok yapı, bakımsızlıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu eserler sadece Göynük’ün değil, tüm ülkenin kültürel mirası. Belediyenin ve ilgili kurumların bu yapıları restore etmesi, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras olacaktır.
Çevre kirliliği ve bilinçsiz yapılaşma da Göynük’ün doğasını tehdit eden unsurlar arasında. Yeşil vadileri, berrak suları ve tertemiz havasıyla ünlü olan bu kasaba, eğer koruma altına alınmazsa doğal güzelliklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Burada yapılacak çevre düzenlemeleri ve halkın da bu konuda bilinçlendirilmesi, Göynük'ün doğasını korumanın en önemli adımı olacaktır.
Evet, Göynük sorunlarla boğuşuyor olabilir, ama bu sorunları çözmek bizim elimizde. Bir yüksekokulun kurulması, otopark gibi altyapı sorunlarının giderilmesi, çevreye ve tarihe daha duyarlı bir yaklaşım benimsenmesi… Tüm bunlar, Göynük’ün geleceği için atılacak büyük adımlar. Tarihimizden aldığımız bu değerli mirası, daha da güçlü bir şekilde geleceğe taşımak hepimizin görevi.
Göynük sadece bir kasaba değil, bir yaşam biçimi. İnsanların birbirine sımsıcak selam verdiği, tarihle iç içe yaşadığı bu yerde, geçmişin ışığı geleceği aydınlatıyor. Eğer biz de bu ışığı kaybetmeden sahip çıkarsak, Göynük’ü çok daha parlak, aydınlık yarınlar bekliyor. Geliniz, ortak değerimiz Göynük için, hep birlikte elimizden geleni yapalım.
Saygılarımla...