Bir Yiğidin Ardından: Fırat Yılmaz Çakıroğlu

Bugün, ülkücü hareketin yiğit evlatlarından biri olan, Türk milletine ve ülküsüne adanmış bir genç olan Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şahadete yürüdüğü günün yıl dönümü… 20 Şubat 2015’te, hain bir saldırı sonucu şehit edilen Fırat kardeşimizi rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz. O, yalnızca bir üniversite öğrencisi değil, davasına adanmış bir idealist, imanlı duruşuyla ve vatan aşkıyla yoğrulmuş bir ülkü neferiydi.

Fırat, Ege Üniversitesi’nde öğrenci iken bölücü terör örgütü sempatizanlarının hain pususuna düşürüldü. Henüz 24 yaşında, hayatının baharında, hayalleriyle, idealleriyle, ülküsüyle birlikte şehadete yürüdü. Ancak, onu katleden eller ne kadar hain olursa olsun, Fırat’ın adı unutulmadı, unutulmayacak! Çünkü o, yalnızca bir can değil, aynı zamanda bir fikirdi, bir iradeydi, bir duruştu!

Fırat Yılmaz Çakıroğlu, sadece okuyan, araştıran, düşünen bir genç değildi. O, mücadele eden, vatanına ve milletine hizmet etmeyi şeref bilen bir dava adamıydı. Ülkücü gençlik için bir meşale, Türk milliyetçiliği davası için sönmez bir ışık oldu. Onun mücadelesi, bugün de üniversite sıralarında, meydanlarda, kalplerde yaşamaya devam ediyor. Onun şahadeti, bizlere sadece bir acıyı değil, aynı zamanda omuzlarımızdaki sorumluluğu da hatırlatıyor.

Bugün, Fırat gibi yiğitleri anarken, onları sadece birer isim olarak değil, birer dava adamı olarak hatırlamalı, onların hayalleri uğruna mücadeleye devam etmeliyiz. Türk milletinin birlik ve beraberliği için, şehitlerimizin emanetini yaşatmak için çalışmalı, onların kanlarıyla sulanan bu vatan toprağını korumalıyız. Çünkü Fırat ve onun gibi nice yiğitler, bu vatan uğruna en büyük bedeli ödediler; canlarını verdiler ama ideallerinden asla vazgeçmediler.

Şehidimizin ruhu şad, mekânı cennet olsun. Onu unutmadık, unutmayacağız!

“Vatan sana canım feda!”