Göynük'ün Simgesi: Işıdı
- Telegram
Göynük’ün dar sokaklarında,şalvarını giyip ağır adımlarla yürüyen bir figür… Yoldan geçen çocukların ürkekçe bakışları arasında yankılanan sesi: “Bo bo bo boş geçmeyelim abiler!” İşte Göynük’ün unutulmaz karakteri, halkın ürkek bir sevgiyle andığı,i; İsmail Duman ya da herkesin bildiği adıyla “Işıdı.”
Işıdı, 3 Ağustos 1936’da Göynük’ün Arıkçayırı Köyü’nde dünyaya geldi. Fatma ve Mehmet’in oğlu olarak başladığı bu hayatta, sıra dışı bir yaşam sürdü. 7 Şubat 1999’da, Göynük Belediyesi’nin kendisine tahsis ettiği tek odalı bir evde hayata veda etti. Ancak onun hikâyesi, ölümünün ardından da Göynük’ün , Göynüklü'lerin hafızasında yaşamaya devam ediyor.
Işıdı, hayatı boyunca toplumun dayattığı kalıplara meydan okudu. Kadınların giydiği şalvarlarla dolaşması pek çok kişi tarafından yadırgansa da o her zaman bildiğini okudu. İlçenin ileri gelenleri ve belediye yetkilileri, onu düzenli bir yaşam sürmeye ikna etmeye çalışsalar da Işıdı, hiçbir zaman bu çabaları ciddiye almadı. Kendi kurallarıyla yaşayan bu adam, Göynük’ün merkezindeki tek odalı bir evde, sade ama özgür bir hayat sürdürdü.
Geçim kaynakları da onun renkli kişiliğini yansıtırdı. Gençlik yıllarında odun keser, boş şişeler toplar ve bu şekilde hayata tutunurdu. İlerleyen yaşlarında dilencilik yapmaya başladı ve kazandığı paraları, hep yanında taşıdığı torbasında biriktirdi. Ne yazık ki bu paralar zaman zaman çalınsa da o, kimseye kızmadan hayatına devam etti.
Onu “Işıdı” diye çağırıp kızdırmadıkları sürece, son derece zararsız ve kendi hâlinde bir insandı. Ancak çevresindekilere kızdığı zamanlarda bile bu durum kısa sürerdi. Dolaşırken sıkça tekrarladığı “Bo bo bo boş geçmeyelim abiler!” ve “Haa berakaat!” gibi sözleri, Göynük’ün belleğine kazındı.
Göynük halkı için Işıdı, sadece sıra dışı bir figür değil, aynı zamanda ilçenin ruhunu yansıtan bir karakterdi. Onun renkli kişiliği, kasabanın masalsı atmosferini tamamlayan bir parça gibiydi.
Bugün, Göynük’ün bu eşsiz simgesini anmak ve hatırasını yaşatmak hepimizin sorumluluğu. Işıdı’nın adı, geçmişin güzelliklerini ve Göynük’ün bir zamanlar sahip olduğu masalsı kimliği hatırlatıyor. Onu sadece çocukları korkutmak için kullanılan bir figür değil, kasabanın tarihine katkıda bulunmuş bir sembol olarak tanıtmalıyız.
Göynük Belediyesi’ne düşen görev ise bu unutulmaz şahsiyeti hak ettiği şekilde onurlandırmak olmalı. Onun anısına bir mezar yaptırılabilir, adına küçük bir anıt dikilebilir. Hatta ilçede onun yaşamını anlatan hikâyeler derlenip, genç kuşaklara aktarılabilir.
Işıdı, Göynük’ün tarihine renk katan bir insandı. Hayatı boyunca kendi kurallarını yaşadı, kimseye zarar vermedi ve ardından hoş bir seda bıraktı. Onu hatırlamak, geçmişimizi ve Göynük’ün benzersiz ruhunu hatırlamak demektir.