Göynük'ün Kaybolan Değerleri ve Gençliğin Yönü

- Telegram
Göynük… Geçmişin sessiz tanığı, tarihiyle, kültürüyle ve insanıyla bambaşka bir dünya. Ancak, son yıllarda bir şeylerin eksildiğini hissetmemek mümkün değil. Kaybolan değerler, unutulan gelenekler ve her geçen gün değişen hayatlar bizi derin bir düşünceye sevk ediyor: Göynük nereye gidiyor, gençlik nereye koşuyor?
Bir zamanlar Göynük’ün dar sokaklarında yankılanan çocuk sesleri, Zafer Kulesi’nin eteğinde biriken hikâyeler ve Hilmi Bey’in berber dükkânında başlayan sohbetler… Tüm bunlar, yalnızca birer anı mı oldu? Eskiden Egemenlik İlkokulu’nun bahçesinde çocuklar, hayata dair ilk adımlarını atarken bile kökleri bu topraklara sıkı sıkıya bağlıydı. Şimdi ise gençlik, dijital dünyanın esiri olmuş gibi görünüyor.
Göynük’te her anıya, her köşeye bir mani eşlik ederdi:
Zafer Kulesi başında,
Rüzgâr eser taşında,
Bizim eller bir başka,
Sevda var her aşında.
Bugünün gençleri, hayallerini sosyal medyada arıyor, kendi kültürüne ait değerlere uzak büyüyor. Göynük’ün huzurlu sokakları, modern dünyanın hızına yetişmeye çalışırken, aslında özünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Peki, gençlik bu hızla nereye gidiyor? Teknolojinin nimetlerinden faydalanmak elbette önemli. Ancak, bir şehrin ruhunu, geçmişini ve kimliğini yaşatmak daha da önemli. Eğer gençlerimize, bu toprakların hikayesini, emekle dokunan kültürünü ve insani değerlerini aktarmazsak, Göynük’ün bir zamanlar gurur duyduğu manevi mirası ne kadar koruyabiliriz?
Göynük’te çınar olur,
Gölgesinde düğün kurulur,
Geçmişi unutursak,
Kalbimizden huzur yorulur.
Belki de çözüm, geçmişle geleceği birleştirebilmekte yatıyor. Kaybolan değerleri, gençlerin hayatına yeniden kazandırmak için neler yapabiliriz? Geleneksel sanatları, yemekleri ve oyunları modern bir dille onlara tanıtmak mümkün değil mi? Zafer Kulesi’ne çıkan yolların gençler tarafından yeniden keşfedilmesi neden hayal olsun?
Göynük’ün kaybolan değerlerini yeniden canlandırmak ve gençleri bu değerlerle buluşturmak, yalnızca geçmişimize bir saygı duruşu değil, aynı zamanda geleceğimizi sağlam bir temele oturtma çabasıdır. Bizim elimizde, bu güzelliği koruyarak Göynük’ü yeniden bir kültür ve değer merkezi haline getirmek.
Göynük bizim yuvamız,
Burada büyür sevdamız,
Taşında tarihler yatar,
Yürekte daim hatıramız.
Unutmayalım ki bir şehrin ruhu, onun insanlarında ve sahip olduğu değerlerde saklıdır. Bu ruhu korumak ise bizim sorumluluğumuzdur. Göynük için hâlâ bir şeyler yapmak mümkün. Yeter ki hep birlikte bu hikâyeyi yeniden yazmaya cesaret edelim.
Göynük’ün manilerini yaşatmak ve unutulan bu güzel sözleri gün yüzüne çıkarmak adına kapsamlı bir çalışma yaptığımızı sizlere duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Yakında Göynük manileriyle dolu yeni bir yazımızla sizlerle buluşacağız. Göynük’ün sesini birlikte yaşatmaya devam edelim!