Nerede o eski Göynük?

Nerede o eski Göynük?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

Çınarın altında oturdum, demli bir çay söyledim. Hava hafiften serindi ama içimi ısıtan hatıralarım vardı. Gözlerimi Zafer Kulesi’ne diktim. Onun sessiz ihtişamında geçmişi aradım. Eskiler… Ne kadar yakın ama bir o kadar uzak! Sanayi, hamamın önündeydi. Küçük dükkanların önünden geçen insanların ayak sesleri, eski arabaların metalik tıkırtıları kulağımda çınladı. O sesleri tekrar duymaya çalıştım ama sadece sessizlik sardı beni. Bir yudum daha aldım çaydan, gözlerimi kapattım “Hey gidi yıllar..” dedim içimden.

Çarşı, kalabalık ve canlıydı o zamanlar. Sokaklar dolup taşardı. Ne insanlar gelip geçti… Berber Hilmi Bey’in dükkanı hep doluydu, o usturayla sessizce çalışırken sohbetlerin arasında kaybolurdum. Pulcular, incecik sesiyle satmaya çalıştığı biletlerle geçerdi sokaklardan. Ve ekmek fırını... O buram buram ekmek kokusu sanki sokakları sarıp sarmalardı. Derin bir nefes aldım, burnumda yine o tanıdık koku belirdi. Kim bilir, belki de anılarda kaybolduğumdan öyle geldi bana.

Egemenlik İlkokulu... Çocukluk günlerim. O zamanlar dünya ne kadar da küçük gelirdi ama ne büyük hayallerimiz vardı. Bahçesinde koştururduk, bazen didişirdik, bazen omuz omuza verirdik. O çocukça kavgalar, masum sevinçler şimdi birer hatıra... O günlerde dünyanın merkezindeydik. Şimdi ise sadece hatıraların gölgesindeyiz. Çaydan bir yudum daha alıp gözlerimi tekrar kapattım.

Foto Hayal Mehmet Amca, Çilingir Şevket... Bir bir çıkıyorlar hafızamın derinliklerinden. Sanki hepsi hâlâ orada, her biri kendi köşesinde yaşlanmadan bekliyor gibi. O tanıdık simalar, sıcak sohbetler... Bir sokak boyunca yürüdüğünde karşılaştığın her yüz tanıdık olurdu, şimdi ise aynı sokaklar yabancı...

Ve “Nerede o eski Göynük?” demiyorum artık. Çünkü biliyorum, her dönem, her devir kendi güzelliklerini getirir. Belki o anılar kayboldu ama her biri bu toprakların ruhunda yaşıyor. Bu şehrin taşlarına, yollarına sinmiş yaşanmışlıklar... Ve ben bu eski çınarın altında oturup o güzellikleri yeniden hatırladıkça, Göynük’ün eski günleri gözlerimde canlanıyor, yüreğimde yankı buluyor.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

2 yorum yapılmış

  • Mehmet Kaya (6 ay önce)
    Teşekkürler çok güzel Geçmişe götürdün başarılar diliyorum Değerli kardeşim
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yaşar Kurt (6 ay önce)
    Sevgili hemşehrim kardeşim çok güzel dile getirmişsin geçmiş zamanı yazını okurken sanki ben de senin gibi yaşadım O an geçmiş zamanı sağ olasın.
    %100
    %0
    Yanıtla