Göynük'te Sonbaharın Renkli Dansı

Göynük'te Sonbaharın Renkli Dansı
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

Bir sonbahar daha kapımızı çaldı, ve Göynük yine renklerin en güzel hâliyle bizi karşılıyor. Yazın sıcağını ve kalabalığını geride bırakırken, doğa sanki sessiz bir teşekkür sunuyor bize; sessizlikte, sararmış yaprakların şarkısı yankılanıyor. Göynük’ün dar sokaklarında yürürken, her köşe başında doğanın bir sanat eserine dönüşmesini izlemek mümkün.

Güz mevsimi, Göynük’ün dokusuna en çok yakışan mevsimlerden biri. Yamaçlarda sararmış çınar yaprakları rüzgârla dans ederken, Göynük Deresi usulca akarak bu ritme eşlik ediyor. Camiler ve tarihi konaklar, bu altın rengi örtü altında bir başka ihtişamla parlıyor. Tarihi konakların önündeki dut ve ceviz ağaçları, dallarını eğip olgun meyvelerini sunar gibi, adeta bizlere küçük bir ziyafet çekiyor.

Sonbaharın Göynük’te en güzel hissedildiği an belki de sabahın erken saatleridir. Sislerin arasından yükselen güneş, etrafı hafifçe ısıtırken, kahvelerin dumanı buram buram yükselir. Kahvehanelerde oturan yaşlı amcalar, ellerinde çay bardaklarıyla bir yandan sohbet eder, bir yandan da bu güzelliği sessizce seyrederler. “Bir zamanlar buralarda...” diye başlayan hatıralar, sonbaharın hüzünlü havasına eşlik eder.

Tabii ki, Göynük’ün bu büyülü sonbahar atmosferinin ardında, sessiz bir telaş da vardır. Köylerde kış hazırlıkları yapılır, kurutulan meyveler ve kışlık erzaklar hazırlanır. Göynük pazarı, bu dönemde en bereketli zamanını yaşar; kestane, ceviz, üzüm... Hepsi tezgâhlarda göz kırpar, adeta sonbaharın tatlarını sunar.

Yine de sonbahar, Göynük’te sadece bir geçiş mevsimi değil; bir durup düşünme, geçmişle geleceği harmanlama zamanıdır. Ağaçların yaprak dökmesi, bize hayatın geçiciliğini hatırlatır, ama aynı zamanda her sonbaharın bir bahara hazırlık olduğunun da altını çizer. Belki de bu yüzden Göynük’ün dar sokaklarında yürürken içimizi bir hüzün sarar; ama bu hüzün, tatlı ve huzurlu bir hüzündür.

Eğer bir gün yolunuz Göynük’e düşerse, sonbaharda gelmenizi tavsiye ederim. Şehir hayatının karmaşasından uzaklaşıp bu huzurlu kasabanın tadını çıkarabilir, doğanın sanatını izleyebilir ve Göynük’ün bu mevsimdeki ruhunu hissedebilirsiniz. Belki bir köşede oturup, çayınızı yudumlarken, siz de sonbaharın bu dingin ve hüzünlü güzelliğiyle baş başa kalır, hatıralarınızı tazelersiniz.

Sonbaharın büyüsünde, Göynük’ün kollarında kaybolmak, insana unuttuğu şeyleri hatırlatıyor: Doğanın ritmini, geçmişin izlerini ve hayatın sakin akışını. Göynük’te sonbahar, sadece bir mevsim değil; bir şarkı, bir şiir, bir masal...

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.