İki Bayram Bir Arada: Göynük'te Cumhuriyet Coşkusu ve Yeni Gazetenin Doğuşu
- Telegram
Cumhuriyet Bayramı, sadece ülkemizin kurtuluşunun ve bağımsızlığının sembolü değil; aynı zamanda Göynük gibi köklü geçmişe sahip bir beldenin milli birlik ve beraberliğini yeniden hatırladığı, duygusal bir buluşma anıdır. Masal diyarı Göynük’te bu coşku her sene olduğu gibi 28 Ekim akşamı fener alayıyla başlar ve ilçenin sokaklarını, Göynük halkının yüreğini aydınlatır. Işıklar ve meşalelerle donatılmış bu yürüyüş, sadece bir kutlama değil; tarihe ve Cumhuriyet’e duyulan saygının bir göstergesidir.
29 Ekim sabahı erkenden başlayan okul gösterileri genç neslin, Cumhuriyet değerlerini sahiplenişini ve geleceğe umut dolu bakışlarını simgeler. Minik ellerde sallanan bayraklar, yükselen marşlar ve coşkuyla dolup taşan meydanlar; Göynük’ün kalbinde yankılanan gururun ve vatan sevgisinin sembolleridir. Akşam saatlerine doğru yakılan ateşten gökyüzüne yükselen alevler Cumhuriyet’in sönmeyen ateşini hatırlatır bizlere.
Göynük’te bu sene Cumhuriyet coşkusuna eşlik eden bir başka anlamlı olay ise Zafer Kulesi’nin Yeşil Göynük’ü selamlarken şahit olduğu, iki bayramın bir arada kutlanması oldu. Biri, Cumhuriyet’in ilanının yıl dönümü; diğeri ise Göynük’ün kendi sesi, kendi kimliği olan Göynük Gazetesi’nin yayımlanması. Göynük Gazetesi, bu küçük ve köklü beldenin ruhunu, tarihini ve insanlarını yansıtan bir ayna olacak.
Bu yeni gazete; Göynük için yalnızca bir yayın değil, geçmişi geleceğe taşıyan bir köprüydü adeta..Göynük’ün her sokağında, her taşında, her ağacında yaşanmış olan hikâyeler bu gazetenin sayfalarında yeniden hayat bulacak. Göynük’ün yeşili, tarihi ve kültürel zenginliği, gazeteyle birlikte daha geniş kitlelere ulaşacak ve bu beldenin güzellikleri, hikayeleri ve kültürel değerleri unutulmaktan kurtulacak.
Cumhuriyet’i kuran irade nasıl ki tüm zorluklara karşı durduysa, Göynük Gazetesi de aynı azimle Göynük’ün sesini ve hikayesini duyurmaya devam edecek. Bir beldenin kendi sesine, kendi kültürel mirasına sahip çıkması, işte tam da bu yüzden böylesine önemli. Göynük’ün zengin tarihî mirasını yaşatmak ve bu değeri gelecek kuşaklara aktarmak, her birimiz için bir görevdir.
İşte bu yüzden, Zafer Kulesi’nin gururla Yeşil Göynük’ü selamladığı bu 29 Ekim’de, iki bayramı bir arada kutlamak; hem Cumhuriyet’in zaferini hem de Göynük Gazetesi’nin doğuşunu birlikte coşkuyla karşılamak hepimiz için tarifsiz bir mutluluk kaynağı oldu. Bu iki bayram, Göynük’ün geçmişinden geleceğine uzanan yolculuğunda; birbirine kenetlenen ellerin, bir arada atan yüreklerin ve bu toprakların değerlerine sahip çıkmanın sembolüdür.
Göynük, sadece Cumhuriyet’in değil; kendi tarihî ve kültürel mirasının da bayramını kutluyor bu sene. Bu kutlamalarla birlikte, geçmişin ışığını geleceğe taşıyan Göynük Gazetesi’nin başarılarla dolu yıllar geçirmesini diliyorum. Göynük’ün sesi, rüzgarla savrulan yapraklar gibi uzaklara ulaşsın; tarihi ve kültürü, nesilden nesile bir bayrak gibi devredilsin. Göynük, her daim Cumhuriyet'in ve kendi değerlerinin ışığında yürüsün.