ADALET

- Telegram
Hukuk Fakültesi’nde profesör amfinin sıralarından bir öğrenciyi işaret eder ve
“Sen!” der, “Hemen eşyalarını topla ve dersimi terk et. Bir daha seni bu derste görmek istemiyorum!” İşaret ettiği öğrenci
“Anlayamadım, neden?” diye sorunca aynı tonda
“Bir daha tekrar ettirme, toparlan ve çık!” Diğer öğrenciler profesörün bu sebepsiz ve sert tavrını şaşkın bakışlarla izlemektedir. Profesör hiçbir şey olmamışçasına diğer öğrencilere sorar:
“Yasalar neden vardır? Ya da yasalar ne için oluşturulmuştur?” Durumun şaşkınlığı içindeki öğrencilerden cevap alamayınca ısrarla yineler:
“Cevap vermek isteyen yok mu?” Bazı öğrenciler çekinerek de olsa “Toplumsal düzen için, bireysel hakları korumak için” gibi cevaplar verirler. Profesör tatminkâr olmayan bakışlarla amfidekileri süzerken öğrencilerden biri;
“Adalet için?” der. Profesör bu cevabı bekliyormuşçasına teşekkür eder ve şöyle konuşur:
“Az önce arkadaşınıza haksızlık mı ettim? Kesinlikle evet! O halde neden hiçbirinizden bir itiraz gelmedi? Neden uyguladığım bu haksızlığı adil bir biçimde engellemediniz? Bugüne değin bu sıralarda öğrendiklerinizi yaşamınıza uyarlamadığınız sürece binlerce saat daha ders almış da olsanız anlamanız mümkün değildir. Hiçbirinizden bir tepki gelmedi çünkü doğrudan sizi etkileyen bir durum yoktu. Böyle zamanlarda durumun sizinle alakalı olmadığını ve itiraz etmenin işiniz olmadığını düşünerek adaleti sağlamaya yardımcı olmazsanız, günün birinde siz de adaletsiz bir durumla karşılaştığınızda o gün sizi savunacak kimseyibulamayabilirsiniz. Adaletsizlik hayatın her anında karşımızda; iş hayatında, sporda, her yerde… Bir başkasının adaletle ilgilenmesine güvenmek yeterli değil. Benim burada olma amacım sesinizin gücünü size öğretmek. Herkesin yaptığının tersine bir iş yapıyor da olsanız doğru olanı savunmanız için size güç verecek eleştirel düşünmeyi öğrenmenizi istiyorum.”
Yukarıda aktarmaya çalıştığım sahne, Chiara Gizzi’nin 2023 yılında çektiği Justice Lives Through Us (Adalet Sayemizde Yaşar) adlı kısa filmindendi. Bu filmi izlediğimdebundan 30 yıl öncesinde, 1995 yılında İstanbul’da bir otelde staj yaparken karşılaştığım bir durumu anımsadım.
Büyükçekmece ilçesindeki bir otelde staj yapıyorduk. BAİBÜ Turizm ve Otelcilik programında öğrenim gören benim de aralarında olduğum yaklaşık 30 öğrenci aynı otelde stajdaydık. Her birimiz ayrı departmanlarda olduğumuzdan hepimizin bir arada olabildiği tek yer, stajyerlere ayrılmış olan genişçe bir koğuştu. Bazen de yemekhanede aynı anda yemek yediğimizde karşılaşabiliyorduk birkaçımız. Bir öğle yemeğinde Aydın isimli bir sınıf arkadaşım yanıma oturdu. Servis departmanında garson olarak görevliydi. Daha ilk lokmasını bile almamışken, otelin yerleşik ve kıdemli personelinden olan bir başka garson geldi ve Aydın’a gayet de sertçe
“Kalk lan! Havuzu temizleyeceğiz. Çabuk! Beni zıvanadan çıkarma!” diyerek onun kolundan tuttu. Aydın henüz mesaisinin başlamadığını ve yemeğini yer yemez kıdemlinin dediği işi yapacağını söylese de bu vatandaşın onu duymaya niyeti yoktu. O kısa an içinde bir karar verdim ve kararımı uyguladım. O karar bu hadsize karşı koymaktı.
“Sen adamı duymuyor musun birader? Yemekten sonra halledeceğini söylüyor işte. Bas git, hır çıkarma!” diyerek ben de sesimi yükselttim ayağa kalkarak. Böyle bir tepkiyi beklemiyordu ki gayrı ihtiyari bir adım geri gitti. “Sen karışma!” diye cılızca söylendi. Yemeğim bitince tabldotumu topladım ve bulaşıkların yanına bırakmak üzere koridora çıktım. Geri döner dönmez karşımda o kıdemliyi buldum. Sanırım sıranın bana geldiğini düşünmüştü.
“Departmanımız farklı birader. Sen bana karışamazsın! Ne diyordun, şimdi bir daha söyle bakalım!” minvalinde bir şeyler söyledi. Tenhada yalnız yakalamıştı beni aklınca. Biranda 7-8 stajyer arkadaşım belirdi ve
“Bir sorun mu var Tansel?” diye sordular bana. Gülümsedim ve sorun olmadığını söyledim ve kıdemlinin yanından öylece geçip gittim. Olay da böylece kapanmış oldu. Aydın’ın maruz kaldığı haksızlığa karşı koymayıp olaya hiç karışmasaydım, oracıkta bitiveren arkadaşlarımı bulamayacaktım belki de…
Evet sevgili dostlar, adalet çok önemli bir kavram ve günün birinde hepimize lazım olabilir. Aynı dünya görüşünü paylaşmadığınız insanlar için de adaletli davranmayı tercih etmezseniz, bu duyguyu benliğinde özümsemiş insanları ihtiyaç anında yanınızda bulamayabilirsiniz. Herkesin gittiği yönün tersine gittiğinizi hissetseniz bile adaletten şaşmamalısınız.
Mutlu, sağlıklı ve adalet dolu günler diliyorum tüm okurlarımıza.